Sabina Spielrein

Sabina Spielrein
Sabina Spielrein'ın Almanya'daki ikametgâhından bir tabela.
Doğum	7 Kasım 1885 Rostov-na-Donu, Rusya
Ölüm	11 Ağustos 1942 (56 yaşında) Zmievskaya Balka, Rostov-na-Donu, Sovyetler Birliği
Meslek	Hekim
Konu	Psikanaliz, Psikoterapi

Sabina Spielrein (Rusça: Сабина Нафтуловна Шпильрейн, nüfus kaydında Sabina Naftulovna Spielrein) (d. 7 Kasım 1885, Rostov-na-Donu, Rusya - ö. 11 Ağustos 1942, Zmievskaya Balka, Rostov-na-Donu, Sovyetler Birliği) Yahudi kökenli hekim ve ilk kadın psikanalist. Psikanaliz'in geliştirilmesine ve bir yöntem olarak kullanılmasına büyük katkıları olmuş, ölüm içgüdüsünü ve tahrip içgüdüsünü sistematik bir şekle sokmuştur. Genç yaşta ağır bir depresyon geçirdiğinde Carl Jung'ın önce hastası, sonra asistanı, sonra da sevgilisi olmuştur. Jung ile ilişkileri Cronenberg'in 2011 yapımı A Dangerous Method adlı sinema filmine konu olmuştur. Ayrıca Sigmund Freud'la tanışmış, yazışmış ve mesleki bir ilişkisi olmuştur. İsviçreli gelişim psikoloğu Jean Piaget ile de psikanaliz üzerine çalışmıştır. İsviçre ve Rusya'da psikiyatrist, psikanalist, öğretmen ve çocuk doktoru olarak çalıştı. Otuz yıllık profesyonel kariyeri boyunca üç dilde (Almanca, Fransızca ve Rusça) psikanaliz, gelişim psikolojisi, psikodilbilim ve eğitim psikolojisini kapsayan 35'in üzerinde makale yayınladı. Psikanaliz alanındaki çalışmaları arasında 1912 yılında Almanca yazdığı "Varlığın Sebebi Olarak Yıkım" başlıklı makalesi de yer alır. Çalışmaları, mektupları ve bulguları Sigmund Freud ve doktoru Carl Jung'a yaramıştır. Sovyetler Birliği'ndeki Nazi Almanyası işgali sırasında 29 ve 16 yaşlarındaki iki kızıyla birlikte SS ölüm mangası tarafından öldürülmüştür.

Spielrein psikanalizin öncüsü ve ölüm içgüdüsü kavramını ilk ortaya atanlardan biriydi. Şizofreni üzerine bir vaka çalışması yürüten ve bir psikanaliz dergisinde tezi yayınlanan ilk psikanalistlerden biriydi. Spielrein, alışılmadık eklektizmi, gruplara katılmayı reddetmesi, psikolojiye feminist yaklaşımı ve Holokost'ta öldürülmesi nedeniyle tarihte marjinalleştirilmiştir. Önemli ve yenilikçi bir düşünür olarak giderek daha fazla tanınmaktadır.