İçeriğe atla

Nâbî

Vikipedi, özgür ansiklopedi
(Nâbi sayfasından yönlendirildi)
Yusuf Nabi'nin mezarı

Yusuf Nâbi, (Osmanlı Türkçesi: نابی) Nabî, d. 1642; Urfa - ö. 13 Nisan 1712;[1] İstanbul), Divan Edebiyatı şairi.[2]

1642 senesinde Urfa'da doğan Yusuf Nâbi yokluk ve sefalet içinde yaşayarak büyür ve 24 yaşındayken de İstanbul'a gider. Burada eğitimine devam ederek şiirleri ile tanınmaya başlar. Paşa vefat edince ise Halep'e gider. İstanbul'da geçirdiği dönemde birçok önemli isimle arkadaşlıkları olur, sarayla da bazı ilişkiler kurar. Bunun da etkisiyle, Halep'te geçirdiği yıllarda (yaklaşık 25 yıl) devletin sağladığı imkânlarla rahat bir hayat sürdürür. Eserlerinin çoğunu Halep'te geçirdiği bu yıllarda kaleme alır. Daha sonra arasının da iyi olduğu Halep Valisi Baltacı Mehmet Paşa Sadrazam olunca Nâbi'yi yanına alır. Bu dönemlerde Nâbi, Darphane Eminliği, Başmukabelecilik gibi görevlerde bulunur. Ayrıca, bazı kaynaklara göre Nâbi aynı zamanda çok güzel bir sese sahiptir ve müzik konusunda da fazlasıyla başarılıdır. "Seyid Nuh" ismiyle bazı besteleri olduğu bilinir. Nâbi, İstanbul'da 1712 yılında ölür. Kabri Karacaahmet Mezarlığı'nda Miskinler Tekkesi'ne giden yolun sol kenarında olup, II. Mahmut ve II. Abdülhamit tarafından tamir ettirilir. Nabi bazı kaynaklara göre esprilidir.

Dönemi, çalışmaları

[değiştir | kaynağı değiştir]
Nâbi'nin ünlü Hayriyye'sinin yazma nüshalarından birinin ilk iki sayfası

Nâbi, Osmanlı'nın duraklama devrinde yaşamış bir şairdi, idare ve toplumdaki bozukluklara şahit oldu. Çevresindeki bu negatif olgular onu didaktik şiir yazmaya itmiş, eserlerinde devleti, toplumu ve sosyal hayatı eleştirmesine neden olmuştur. Ona göre şiir, hayatın karşılaşılan sorunların ve günlük hayatın içinde olmalı, hayattan, insandan ve insanî konulardan izole edilmemelidir. Bu yüzden şiirleri hayat ile alâkalı, çözümler üretmeye çalışan, yer yer nasihatta bulunan bir şairdir. Eserlerinin herkes tarafından anlaşılması ve hayatla iç içe olmasını istemesindendir belki de, kullandığı dil yalın ve süssüzdür.

"Bende yok sabr u sükûn, sende vefadan zerre; İki yoktan ne çıkar fikredelim bir kere."

Nâ ve bî kelimeleri Farsça 'yok' manasına gelmektedir. Bu beyitte Nabî mahlasının oluşumunu belirtmektedir.

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 17 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 28 Ocak 2018. 
  2. ^ "Yusuf Nabi". Milli Kütüphane Başkanlığı. 15 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2015.